3 Nisan 2014 Perşembe

Yalan Söylemek Çocuklara Yalancılığı Öğretebilir

Ailelere sorsak neredeyse hepsi çocuklarında bulunmasını istedikleri ilk özelliğin dürüstlük olduğunu söylerler. Peki ama aileler çocuklarına dürüst davranmazlarsa çocuk bu özelliği nasıl kazanacak?

Sadece ebeveynler değil tüm yetişkinler sebebi ne olursa olsun çocuklara yalan söylüyorlar. Çocuklara yalan söylememizin sebebi onların bizim istediğimiz şekilde davranmalarını istememizden kaynaklanıyor, “Eğer hemen uyumazsan yatağın altından bir canavar çıkacak.” Bazen de çocukların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamak için yalan söylüyoruz, “Tatlım, resimlerin harika olmuş”. Bazen de sadece kendimizi eğlendirmek için yalan söyleriz.

Önceki yıllarda yapılan toplum analizlerine göre ebeveynlerin çocuklarına yalan söylemesi yaygın bir alışkanlıktır. Bir üniversite öğrencisi küçükken ebeveynlerinin ağzından ona söyledikleri yalanı anlatıyor: “Çok az bir havan kaldı, eğer konuşursan bitecek ve boğulacaksın. Eğer oyun oynarsan yatağını ıslatırsın. Hemen yatağına gidip uyumazsan korkunç bir adam gelip seni yakalayacak.” Çocuğuna bunu söyleyen anne/babayı gerçekten merak ediyorum.

California Üniversitesi’nde ki psikologlar çocuklara yalan söylemenin çocukların gelişimini etkileyip etkilemediğini görmek istediler. Sonuç şaşırtıcı olmamakla beraber yalan söylenen çocukların yalan söyleme eğilimi gösterdiklerini ortaya çıkardı.

Araştırmanın yürütücüleri olan Leslie Carver ve Chelsea Hays yaşları 3 ve 7 arasında değişen 186 çocuğu laboratuarlarına davet ettiler. Çocuklar laboratuara geldiklerinde, bazılarına bir yalan söylendi: “Yandaki odada kocaman bir kase dolusu şeker var, gidip biraz yemek ister misiniz?” Çocuklar yandaki odaya gidip şeker olmadığını görünce araştırmacılar bunun bir oyun olduğunu söylediler. Çocuklardan yalan söylenmeyen gruba yan odada kendilerini bekleyen eğlenceli bir oyun olduğu söylendi.

Sıra geldi dürüstlük testine. Araştırmacıların hazırladığı teste göre, çocuklar özel bir sesle ilişkilendirilmiş olan oyuncağın hangisi olduğunu tahmin etmeliydiler. Örneğin, çocuklara top gösterildiğinde aynı anda bir müzik çalıyordu. Çocuklara gösterilen tüm oyuncaklar bir müzikle ilişkilendirildikten sonra çocuklar hem hile yapabilecekleri hem de dürüst bir şekilde çalınan müzikle ilgili oyuncağı arayıp bulabilecekleri mükemmel hazırlanmış bir odaya bırakıldılar. (Tabii ki 186 çocuk aynı anda odaya bırakılmadı)

Çocukların çoğu müzik çaldığında ilgili oyuncağı bulmak için çaba gösterdiler ama en başta kendilerine yalan söylenen çocukların hile yapmaya daha fazla meyilli olduğu gizli bir kamera ile tespit edildi. Bir sonraki aşamada araştırmacılar çocuklar oyuncakları arayıp aramadıklarını sordular. Yaşları 5 ila 7 arasında değişen ve kendilerine yalan söylenen çocukların büyük bir bölümü oyuncağı aramadıkları halde aradıklarını söyleyerek yalan söylediler. Aynı yaş grubundan ve kendilerine yalan söylenmeyen çocukların çok büyük bir bölümü ise aradıklarını söylediler. İstatistiki tabloya göre kendilerine yalan söylenen 5-7 yaş grubundaki çocukların 90%’ı yalan söylediler. Şimdi yaşları daha küçük çocuklara bakalım.

3 ve 4 yaşlarındaki çocuklara yalan söylemek ya da söylememek onların davranışlarında herhangi bir değişikliğe sebep olmadı. Yaşları daha küçük çocuklar yalanı doğrudan ayırt edecek kadar bilgili olmayabilir veya onlar bunu kasıtlı bir aldatma yerine sıradan bir hata olarak algılıyor da olabilirler.

Çocukların davranışları üzerinde yapılan psikolojik çalışmalar çocukların her gördüğü davranışı taklit etme eğilimleri olduğunu gösteriyor. Özellikle söz konusu davranışlar kendilerine yönelikse. Ayrıca çocuklar kendilerine yalan söyleyen kişilere karşı içten içe bir güvensizlik duyuyorlar, “bu kişi bir yalancıdır bu yüzden ben de ona yalan söyleyebilirim” izleniminin ortaya çıkması çok olası görülüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder